GÜÇLÜ OLMAYI BAŞARMAK
DEĞIŞMEYE CESARET ETMEK
anrı kendi Evi’nin inşasını, günahların kefaretinin ödeneceği ve günahı yenilgiye uğratacağı bir şekilde tasarladı. Böylece insanlar arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve günah ile güçsüzlüklerin sona ermesini amaçladı. Açıkça görülüyor ki, Tanrı insanların iyi bir şekilde yaşamasını istiyor. Biz de burada size daha iyisini nasıl yapabileceğimizi anlatmak istiyoruz.
7/5/2006
İmanlarının onuncu yıllarında insanlar genelde din adamlarının kontrol ettiği katılım şartlı ve temelli bir din yaşamaya başlarlar ve ilk iman ettikleri yıllara göre daha güçsüzlerdir. On yaşındaki çocuğunuzun bir yaşında olduğundan daha güçlü ya da akıllı olmadığını düşünün, bu gerçekten çok acı değil mi?
Göklerdeki Babamız, bizim şu zamana kadar güçlü, erdemli ve Kutsal Ruh ile dolu olup başlangıç aşamasını çok aşmış olmamız gerekirken; hala imanımızın ilk yıllarındaki kadar güçlü olamamamız karşısında neler hissediyor dersiniz? Bu gerçek dünyanın her yerinde kendini tekrarlıyor ve Tanrı’nın kalbini kırıyor. Bunu, Tanrı’ya daha fazla ezgiler söyleyip, vaazlar okuyarak ya da dinleyerek değil; ancak O’nun Evi’ni O’nun yoluyla inşa ederek telafi edebiliriz.
Tanrı kendi Evi’nin inşasını, günahların kefaretinin ödeneceği ve günahı yenilgiye uğratacağı bir şekilde tasarladı. Böylece insanlar arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve günah ile güçsüzlüklerin sona ermesini amaçladı. Açıkça görülüyor ki, Tanrı insanların iyi bir şekilde yaşamasını istiyor. Biz de burada size daha iyisini nasıl yapabileceğimizi anlatmak istiyoruz. Mesih’in bedeni sayesinde gerçekleşen armağanlar olarak bizler, Tanrı’nın Evi’nde bir araya gelip O’nun Zaferi ile dolmalıyız. Bizler Tanrı’nın yardımı ve isteği ile güçlü olarak, yaşamımızda günahın gücünü kırabilir, güçsüzlüklerimizin esiri olmaktan kurtulabiliriz. Tanrı’nın tasarısı, ilişkileri geliştirip iyileştirmek üzerine kuruludur; problem yaratmak üzerine değil. Şu zamana kadar dünyadaki dinler Tanrı’nın adını kullanarak hep yanlış evler kurdular; bu evlerde yetki sahibi insanlar “patronluk” taslayıp, “kutsal” oldular; diğerleri ise toplantılara fiziken katılıp, bunun ismine “tapınak” ya da “kilise” dediler. Bizler de Tanrı’nın Evi nasıl inşa edilir bilemiyorduk, ama bunu büyük bir dikkatle öğrenmemiz gerekiyor. İyice incelerseniz Kutsal Kitap’ta yaşamınızı yenileyecek ve Gerçek Kilise’nin aklınızdaki tanımını değiştirecek çok özel gerçekleri bulabilirsiniz.
Tanrı bizim hep birlikte daha da güçlü olmamızı istediği için Evi’nin inşasında bize rol veriyor. O’nun Evi sayesinde cehennemin kapıları bizler için kapanacak, birbirimizle ilişkilerimiz, vücudumuz, aklımız ve ruhumuz iyileşecek, güçlü ve erdemli olabileceğiz. Böylece İsa Mesih’in Müjdesi daha da güçlenerek yayılacak.
Bunları yapabilecek cesaretiniz var mı? Bütün bunları okuduktan sonra Tanrı’nın Sözü’ne sadık kalabilecek misiniz? Ne pahasına olursa olsun yaşamınızı değiştirebilecek misiniz? Eğer bütün bunlar için cesaretiniz varsa, lütfen okumaya devam edin.